Suriye’de yaklaşık otuz aydır bir vesayet savaşı devam etmekte ve bu savaşta onlarca devletten,binlerce savaşçı suriye yönetimine karşı savaşmaktadır.Bir çoğu neden savaştığını dahi sorgulamayacak kadar bağnaz olan teröristlerin hedeflerine israil’in herhangi bir şey yerleştirmesi ve işte buna atacaksınız bu cihaddır demesi yetmektedir.
Aylardır devam eden bu savaşta,Emperyalist blok haklılığını ispatlamak ve sözüm ona beşşar esad’ın nasıl bir zalim olduğunu,dünyaya göstermek amacıyla var gücüyle saldırmakta ve savaş meydanındaki hainlikleri dahil her türlü kahpe’ce yola tenezzül etmektedir.Bu uğurda büyük bir medya dezenformasyonuna da girişen siyonist ve emperyalist blok ve onların avaneleri-uşak ve yardımcıları,bazen masa başında yaptıkları haberleri gerçekmiş gibi halklara vermiş ve bazen de kendi gerçekleştirdikleri katliamları sanki suriye rejimi yapmış gibi göstermektedir.
Son süreçte oyunlarının tutmaması ve halkarı Suriye konusunda ikna edememeleri,onları yeni arayışlara sevk etmiş ve Uluslar arası bir savaşın kapılarını aralayacak uydurma icraatlere girişmişlerdir.Irak’ın işgaline ve yıkımına da gerkçe olan kimyasal silahlar,bu gün Suriye’nin de işgal edilmesi ve Yönetimine destek veren halkının kanlarının daha çok akıtılarak,namuslarının yağmalanmasına gerekçe teşkili olarak kullanılmak istenmektedir.
Bu Uğurda Suriye de defaatle, bizzat muhalif teröristlerin eli ile,Suudi kaynaklı ve amerikan pataentli kimyasal bombalar patlatılmış ve her defasında Suç Esad yönetiminin üzerine atılarak ,halklar nazarında,Suriye yönetimi suçlu gösterilmeye çalışılmıştır.Son saldırıda’da Esad yönetimi suçlanmış ve öldürdükleri binlerce sivili sanki Suriye ordusu öldürmüş gibi Dünyaya servis etmişlerdir.
Bununla da halkları ikna edemyen ve Uyguladıkları kara propaganda ve algı kontrolünde başarılı olamayan ve ne Suriye ne de Direniş Blokunun azim ve kararlılığını kıramayan Siyonist güçler,gerçekleştirdikleri kimyasal bomba olayında bekledikleri en küçük verimi yani halkların desteğini alacaklarını beklerken,aksine Halkımız ve halklardaki Amerikan nefreti ,Suriye ve direnişe karşı sempati oluşturmuş ve temiz vicdanlarda kimyasalın Suriye’ye düşman olanlar tarafından kullanıldığı gerçeği yerini almayı başarmıştır.
Halkları İkna noktasında sıkıntıya düşen Suriye düşmanları,Bakış açısını değiştirmek adına bu defa yeni bir oyunun kurgulanmasına girişmiş ve Daha önceleri Ceylanpınardaki küçük kurşun sekmeleri giderek büyüyen şekilde havan mermileri ve top mermileri ile Suriye yönetiminin Türkiye ye saldırdığı tezi üzerinden halkta Esad nefreti oluşturmya çalışılmış ve ilerleyen süreçte tamamının Muhalifler tarafından atıldığı belgeleri ile ispat edilmiştir.Bumlarla istediğini alamayan ve halkımızda Esad nefreti oluşturamayan ve Muhalif terörü halka sevdirmede başarısız olan karanlık eller ,oyunlarının çapını gittikçe büyütmüş ve ahirinde Reyhanlı patlaması gerçekleştirilmiştir.Patlama’da ki sis perdeleri ve ciddi şüpheli durumlar halen devam ederken olay hakkında basın yasağı konulması,şüpheleri iyice derinleştirmiştir.
Son süreçte ise gerek görsel ve yazılı basında ve gerek bazı bürokratik söylemlerde “Esad’ın Türkiye’ye Kimyasal bomba atacağı “yalanı konuşuluyor ve halkın kulağı bu nokta da alıştırılmak isteniyormuş izlenimi verilimektedir.
Bu konuda akıllara tabii hali ile Sorulması gereken kritik soru gelmektedir.
Suriye savaşında başarısız olan,Siyonist zihniyet ve onların işbirlikçileri,Türk halkından Esad nefreti oluşturmak adına bu eylemi de yaparlar mı?
Evet yapabilirler çünkü .
Yapılan araştırmalara göre halkımız % 90-95 oranında Amerikan Düşmanı ve yine aynı oranda Anti semitisttir ve Siyonist düşmanıdır.kaldı ki böyle bir halkın Ne Amerikan Emperyalizmi nazarında ve ne de Siyonist İsrail nazarında yaşama gerekliliği ve hakkı yoktur,bu açıdan,Japonya başta olmak üzere dünyadaki bütün kimysal bombalama eylemlerinin baş sorumlusu Amerika ve onun İşbirlikçileri gayet tabi,bu silahı halkımız üzerinde de kullanarak,hem intikam almış olacak ve hem de halk nazarında istediği Suriye düşmanlığını oluşturma arzusunu gerçekleştirmiş olacaktır.
Suriye Devlet başkanı beşşar esad’ın defalarca Türk halkı ile herhangi bir sorunumuz yok demesine karşı,Halkımıza her an kimyasal korku pompalayanların hedefleri mutlak surette haksız olarak giriştikleri bu savaşta,kendilerini haklı çıkarmak ve girmeyi düşündükleri savaşlarda,halkın desteğini yanlarına almaktır,Bunun için Kimyasal kullanmak gerekiyor ise bunu da karanlık eller tarafından gerçekleştirip halka “Esad Attı” demeyi hedeflemek onlar için sıradan ve basit bir iştir.
Peki bunu kim veya kimler mi yapar
kısaca belirtmek gerekirse ,Reyhanlı patlamalarında mobese kameralarını devre dışı bırakarak,bombacıların rahatça, bombayı reynanlı merkezine koymalarını sağlayanlar kim veya kimler ise,yine onlar, pek tabi bunuda yapabilir ve halkımızın üzerine kimyasal atılmasını da gerçekleştirebilirler.
Unutulmaması gereken yegane mevzu ise hesapların üstünde bir hesabın,Allah’ın hesabı’nın olduğudur..