Yahudi Şalom gazetesi Kadir Has Üniversitesinin hazırladığı ‘Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’nı yayınlandı.
17-28 Nisan 2015 tarihleri arasında, 26 ilde 18 yaş ve üzeri 1000 kişi ile görüşülerek yapılan araştırmanın, Türk dış politikasına yönelik halkın bakış açısını ortaya koyduğu iddia ediliyor.
Araştırma sonuçları bize göre bir kurnazlık örneği teşkil ediyor olmasına rağmen bazı gerçekleri de kendi ağızlarıyla ifade etmek durumunda kalmaları, kendilerini buna mecbur hissetmeleri açısından son derece önemlidir.
Çok geniş bir yelpazede ele alınan sorularla oluşturulmuş araştırmanın en çarpıcı sonucu tabbi ki Türk halkının Siyonist İsrail’e bakış açısı.
Halkımızın hiç bir ferdinde zerre kadar İsrail sevgisi bulunmadığını, Türkiye halkının neredeyse % 100’ünde bir İsrail düşmanlığı olduğunu bilen Siyonistler, bir taraftan, halktaki bu ulvi düşünceyi itiraf etmek zorunda kalırken, diğer taraftan kendi yaptıkları uydurma anketlerle bu oranı düşük gösterme gayretine girmişlerdir.
Yaptıkları anket ile Türkiye için bir numaralı tehdit olarak İsrail sonucu çıkartıp, İsrail’i tehdit olarak görenlerin oranını sadece % 42.6 olarak verirken, zihinlerde % 48 gibi bir kitlenin ise İsrail’i tehdit olarak görmediği algısını oluşturmayı hedeflemektedirler.
Bizler bu anketin, anketi yapanların ve sonucu halkımızın gerçek düşüncesini yansıtmayacak şekilde açıklayanların, algı operasyonlarının ve sinsi niyetlerinin farkında olarak diyoruz ki! Türkiye halkının İsrail düşmanlığı % 42 değil % 99.9 seviyesinin üzerindedir. İsrail’i tehdit olarak görmeyenler ise ya vatanımıza yerleşmiş ve kendini gizlemiş kripto Yahudilerdir, Ya da kendini Siyonizme satmış aşşağılık mahluklardır. Kaldı ki her iki kesimin de halkımız ile zerre kadar alakası yoktur.
Anketin diğer ilgi çeken maddelerinden birisi de Halkın Sosyal medya’ya bakış açısıdır.Anket sonucuna göre, Katılımcılar bilgiye televizyon, internet, gazete ve sosyal ağlardan ulaşıyorlar. Ancak bilgiye ulaşımdaki bu tercihlere rağmen medya kuruluşlarına duyulan güven sosyal çevre, akademik yayın ve internet haber portallarına duyulan güvenin gerisinde kalıyor.
Sosyal medya konusunda açıklanan bu sonuç ülkemizdeki yöneticilerin Sosyal Medya düşmanlığının da sebebini izah emiş olmaktadır.
Her fırsatta Sosyal Medya’ya kin kusan ve sık sık sosyal medya yasakları ile sitelere kapatma kararı verilen ülkemizde çıkartılan son yasalarla da sosyal medyanın sesi kesilmeye gayret ediliyor.
Görsel ve yazılı basını diledikleri gibi yönlendirip, muhalifinden yandaşına, İslami görüneninden gayri islami olanına kadar tamamını kendi elinde tutan, gerektiğinde bir telefon ile canlı yayın değiştirebilen,” alo fatih” ile haber sildirip, TV ekranlarında biz ne dersek ona inanın diyebilecek kadar halkı aptal yerine koyan, basın toplantılarına sadece kendi seçtikleri gazetecileri kabul edip, Eline tutuşturulan kağıttaki, soruyu kime soracağını karıştırıp,Türkiye’deki doğal gaz zammını Bulgar başbakanına soracak kadar, kendi belirledikleri soruları sorma izni veren, egemen güçler, kendi kontrolleri dışında gelişen ve bağımsız haber kaynağı olma özelliği taşıyan Sosyal Medya’ya düşmanlıklarını da gizlememektedirler.
Siyonist Şalom’un açıkladığı anket sonucu ile de bir defa daha anlaşılmıştır ki, Sosyal Medya gerçekleri konuşup yazdığından dolayı bazı çevrelerce istenmemekte, susturulmaya çalışılmaktadır.Çünkü halk artık, haber programlarında, yandaşlar tarafında verilen haberleri değil, kendi çektiği görüntüleri, oluşturduğu haberleri paylaşıp yaymaktadır. Artık hiç kimse acar gazeteci değildir, hiç kimse usta gezeteci değildir, artık en büyük gazeteci cebinde taşıdığı akıllı telefonu ile haberi anında paylaşan halkımızdır ve BOP uygulayıcıları halkın elindeki bu imkandan dolayı sosyal medyaya düşmanlık etmektedirler. Sosyal medya ve halk gazeteciliği örneğinin önemi ise son bir kaç olay ile daha iyi anlaşılmıştır, Bahsettiğimiz halk gazeteciliği ve Sosyal Medya olmasaydı, sandık başındaki bayan memuru tokatlamaya kalkışan Millet vekilinden nasıl haberimiz olacaktı.
