BM raporunda, Suriye’deki savaşın, bölgesel ve uluslararası güçlerin çıkar çatışması ve menfaatlerini sağlama doğrultusunda çıkarıldığı belirtiliyor. BM’nin raporu, Amerika, Avrupalı müttefikleri, Türkiye, Katar ve Suudi krallık rejimi gibi bölgesel işbirlikçilerinin çıkarlarıyla, terörist İsrail rejiminin siyasi ve askeri yayılmacılığı doğrultusunda çıkarılan Suriye krizine değiniyor. BM hakikati araştırma komitesinin raporu, Ocak ila Temmuz ayları arasında yapılan 355 söyleşi, tıbbi ve sağlık raporları, uydu görüntüleri, katliam, tecavüz, rehin alma, tarihi eserleri tahrip etme, Suriye alt yapılarını bombalayıp imha etme gibi olaylar dikkate alınarak hazırlanıp yayınlandı. Raporda ayrıca dünya toplumu ve ülkelerince Suriyeli mültecilerin sığınma taleplerinin kabul edilmesi, Suriye’deki insani facianın önlenmesi çağrısı yapıldı.
Amerika liderliğindeki Batılı müttefikleri, gerici Arap rejimleri ve Türkiye hükümetinden oluşan Suriye düşmanları tarafından Suriye’de iç savaş ve terörizm zirveye ulaştı. Bu savaş ve tekfirci terör saldırıları sonucu, Suriye halkının üçte biri avare ve mülteci durumuna düşmüştür.
Irkçı İsrail rejimi, Katar ve Suudi krallık rejimi, silah, mali destek, istihbarat desteği, petrol satışı, insan gücü sağlama açısından Suriye’deki tekfirci terör örgütleri olan IŞİD, İslam ordusu, Nusra Cephesi, sözde Özgür Suriye Ordusu, Fetih ordusu, İslam cephesi, Türkmen ordusu, Şam cephesi, Ensarül şeria, Ensarül sünne, Ahrarül Şam gibi selefi Vahhabi tekfirci terör örgütlerini besleyip desteklemekte, onlara yardım ve yataklık yapmaktadırlar.
Bu tekfirci terör örgütlerinin bombalı ve katliam saldırıları, tecavüzleri, yağmaları, insanları köle olarak satmalarından kaçan Suriye’nin mazlum halkı, ülke içinde mülteci duruma düşmüştür. Buna ilaveten en az 4.5 milyon Suriyeli de, komşu ülkelere sığınmış bulunuyorlar. 2015 yılının başlarından itibaren 2500 Suriyeli mülteci Avrupa’ya geçmek için Akdeniz’de boğuldu. BM mülteciler işleri yüksek komiseriyası’nın raporuna göre, savaş ve şiddet ile terörden kaçan, diğer ülkelere sığınan ve mülteci duruma düşen Suriyelinin sayısı 4 milyonu aşmıştır.
BM, Suriye’de insani facia yaşandığını, bunu önlemek için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Suriye’deki insani facia, Afganistan ve Irak ile Bosna Hersek’teki insani facia’nın birkaç katına ulaşmıştır. Tekfirci terör örgütleri özellikle IŞİD ile Nusra cephesi, Suriye’de etnik ve mezhep soykırımı yapmakla birlikte, binlerce sene önceye ait tarihi eserleri imha etmekte ve eski medeniyet köklerini kazımaktadır. Böylece Siyonist İsrail rejimin, bölge milletlerinin tarihi zenginliklerini ve medeniyetlerini inkâr girişimlerine hizmet etmektedirler. Irkçı İsrail rejimi de gerekli gördüğü anlarda tekfirci selefi vahhabi teröristleri desteklemek için Suriye ordusu mevzilerini bombalayıp, teröristlere silah desteği vermektedir. Amerika, Türkiye, Katar, Ürdün ve Suudi krallık rejimi “Eğit-Donat” programı çerçevesinde IŞİD ile sözde mücadele etmek bahanesiyle diğer tekfirci terör örgütlerine destek verip, onları güvenlik şemsiyesi altında tutmaya çalışıyorlar. Tekfirci terör örgütleri, özellikle IŞİD ile Nusra cephesi, Suriye ordusu ve direnen sivil halka karşı hardal gazı gibi kimyasal silahlar da kullanmaktadırlar.
Suriye’deki soykırım ve yıkımlar öyle feci bir duruma ulaşmıştır ki; barış sağlansa bile Suriye’nin on yıllarca belini doğrultamayacak, böylece eski kalkınma ve gelişme sürecini de yakalayamaz. Suriye halkı, 4 yıldan beri Amerika ile Batılı güçler ve ırkçı Siyonist İsrail ile bölgedeki işbirlikçilerinin saldırı ve yıkıcı girişimlerine kurban edilmektedir. Tekfirci vahşi katillerin saldırılarıyla Suriye halkı hayat hakkını kaybetmiş bulunuyor. BM’nin pasif tutumu ve sessizliği de, Suriye krizinin derin bir insani faciaya dönüştüğüne sebep olmuştur. BM hakikati araştırma komitesinin raporu da bu gerçeği gözler önüne sermektedir.