Kuzey Kıbrıs’ta, yirmiye yakın caminin biriken borçları nedeniyle elektriklerinin kesilmesi üzerine camilerden ezan sesi yükselmez oldu. Ezanın susmasına tepkiler sürerken yaşanan gelişme yıllardır süren bir ihtilafı da ortaya çıkardı.
Kuzey Kıbrıs‘taki 20’ye yakın caminin elektrik akımı, 6 milyon lirayı bulunan borcu yüzünden kesildi. Alaniçi, Yıldırım, Akova, Lala Mustafa Paşa (dernek yönetimi tarafından bin TL ödendikten sonra tekrardan açılmış) Kilitkaya, Gelincik, Büyükkkonuk, Yedikonuk, Aygün, Mehmetçik, Boğaziçi, Çamlıbel, Tepebaşı, Akdeniz, Yazıcızade, Yaylaköy, Kalavaç camilerinin elektriğinin kesilmesi cami cemaatini öfkelendirdi.
Kanuyla ilgili olarak konuşan Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Fadıl Benter camilerden yıllarca elektrik parası tahsil edilmemesi yüzünden borcun 6 milyon liraya ulaştığını, bunun için Elektrik Kurumuyla görüşülerek uygun miktarda ödeme planı çıkarılacağını kaydetti. “Birilerini suçlayarak bir yere varamayız” diyen Benter Elektrik Kurumu yetkilileriyle oturup bir çözüm yolu bulacaklarını söyledi.Din Görevlileri Sendikası Başkanı Süleyman Çakır ise 6 milyon TL’lik borcun nasıl biriktiğini sorarak, “Din İşlerinin yetkilerini gasp ettiler. Bizde böyle bir kalem yok, nasıl ödeyelim. Gerekirse mahkemeye başvuracağız” dedi.
KKTC’de 20 caminin elektriğinin kesilmesi bir gerçeği gözler önüne serdi. Vakıflar İdaresi şimdiye kadar camilerden elektrik parası istenmediğini, bundan dolayı ödeme kalemi oluşturulmadığını söylerken, Din Görevlileri Sendikası ise cami yapımının/onarımının Din İşlerinin yetkisinde olmasına rağmen Vakıflar İdaresi’nin bu yetkiyi gasp ettiğini savundu. Camilerle ilgili yetkinin geri alınması için gerekirse mahkemeye başvuracaklarını söyleyen Din Görevlileri Sendikası’na Vakıflar İdaresi “oturalım, sorunu çözelim” yanıtını verdi.
“BU KADAR PARA NASIL BİRİKTİ”
Konuyla ilgili olarak konuşan Din Görevlileri Sendikası Başkanı Süleyman Çakır, camilerin elektrik borcunun 6 milyon TL olduğunu belirterek, bu meblağın nasıl biriktiğini sordu. Öfkesini gizleyemeyen Çakır, “Rumların susturamadığı ezanı kendimiz susturduk” ifadesini kullandı. Din İşleri Başkanlığının bütçesinde böyle bir ödeme kalemi olmadığını, camilerle ilgili her işin Vakıflar İdaresi’ne bağlı olduğunu ifade eden Çakır, “Camilerin giderlerinin yüzde 4’ünü Vakıflar, geri kalanı Maliye veriyor. Böyle bir kalem yoksa elektrik parası nasıl ödenecek” dedi. Çakır sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllardır bu para nasıl birikti? Bakımını, elektriğini Vakıflar İdaresi bizden alıp kendi üstlenmedi mi? Bunları Din İşleri Başkanlığı’nın yapması lazımken elimizden aldılar, şimdi elektrik kesik!
“APOSTOLOS ANDREAS MANASTIRI’NIN ONARIMINA 6 MİLYON EURO AYRILIYOR AMA…”
Apostolos Andreas Manastırı’nın tadilatına Vakıflar İdaresi 2 buçuk milyon Euro, Rum tarafı 2 buçuk milyon Euro, UNİCEF te 1 milyon Euro veriyor yanlış hatırlamıyorsam. Gözümüz yok, dini yapıların tamir edilmesini isteriz, bundan memnuniyet duyarız ama camilerimizin elektrik parası da ödensin.
“ŞU ANKİ YÖNETİMDEN SIKINTIMIZ YOK”
Vakıflar İdaresi’nin şu anki yönetiminden bir sıkıntımız yok, yeni müdürden memnunuz ama eski müdür ile Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Başkanından şikayetçiyim. Onları mahkemeye taşıyacağım.
“HÜKÜMET BİR KOMİSYON KURSUN, YOLSUZLUKLARI ORTAYA ÇIKARSIN”
Hükümete çağrı yapıyorum. Bir komisyon kursun ve yolsuzlukları ortaya çıkarsın. Geçtiğimiz gün bir haber çıkmıştı gazetenizde. Mezarlık kiraya verildi diye… Kim, nasıl veriyor çıksın ortaya… Tüm bunları her yerde söylemeye hazırım. Burada büyük haksızlıklar var, ortaya çıkaralım.”
“SENELERDİR ÖDENMEMİŞ ELEKTRİK BORCU VAR”
Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Fadıl Benter de camilerin yıllarca ödenmeyen borçları olduğunu söyledi. “Senelerdir ödenmemiş, 6 milyon TL’yi bulan borç var. Ansızın karşımıza böyle bir miktar çıktı, Vakıflar’ın bunu ödeme gücü yok” diyen Benter, bu borcun nasıl olup ta bu meblağa ulaştığını, daha önce neden ödenmediğinin araştırılması gerektiğini ifade etti.
“ANSIZIN KARŞIMIZA GELDİ”
Benter şunları söyledi: “Devletle anlaşma mı yapıldı, yoksa başka bir durumdan dolayı mı ödenmedi, bunu masaya yatıracağız. Bir anda karşımızda bulduk ama hepsini ödememiz bugün itibarıyla mümkün değil. Bunun bir şekilde ödenmesi lazım. Taksite bağlanabilir, faizlerde indirim istenebilir.
“ELEKTRİK KURUMUNUN SUÇU YOK”
Burada Elektrik Kurumu’nun suçu yok. Bundan birkaç ay önce kurumdan arkadaşlar geldi, kendilerinden zaman istedik. Birkaç ay süre tanıdılar. Şimdi yine kendileriyle görüşüp bir ödeme planı oluşturmamız gerekiyor. Kurumdan şikayetçi değiliz, onlar görevlerini yapıyor.
“BİRBİRİMİZİ SUÇLAMAKLA BİRŞEY KAZANAMAYIZ”
Din İşleri Sendikasının ‘mahkemeye gideceğiz’ demesi doğru değil. Düşünerek konuşmak lazım. Burada bir problem var. Benden önceki, benden sonraki diye düşünmekle problemi çözemeyiz. O bütçeye elektrik parası koymak lazımdı, yıllardır hiç para ödenmediği için konmamış. O hatalıydı, bu hatalıydı yerine çözüm bulmamız gerekiyor.
“CAMİDE ELEKTRİĞİN KESİK OLMASI HERKESİ ÜZER”
Camide elektriğin kesik olması sadece Din İşlerini üzmez… Beni de üzer, vatandaşı da üzer… Elektrik Dairesi eskilerden hesap sormadığı için bütçeye konmamış ve ödenememişse mahkemeye gitsen ne olacak? Bununla ilgili hükümetle de irtibata geçeceğiz, artık önümüzdeki sene bütçeye koyacağız.”
“BİRİLERİ YÜKÜMÜZÜ ALIRSA SEVİNİRİZ”
İbrahim Benter, Din İşleri Dairesi’nde bazı kişilerin “camilerin yapımı, onarımı dahil tüm hareketleri bize bağlı ancak Vakıflar İdaresi bu yetkiyi bizden gasp etti” şeklindeki iddialarına da şu yanıtı verdi: “Vakıflar olarak elimizde birçok ev, dükkan var. Biz bunların kiralanması, onarımı, bakımı gibi konularla ilgileniyoruz. Camilerin bizim üzerimizden alınması bizim elimizi rahatlatır. Sağda solda bu tür konuşmalar yapmak yerine oturup konuşulması gerekiyor. Bizde ilk fırsatta buna çözüm bulacağız. Kolay çözülecek bir problemdir.”
