İmad gider Cihad gelir, Cihad gider gelir zafer…
Şehid oğlunun bakışıdır masumun gözyaşını dindiren ve yüreğindeki kindir zalimin ocağını söndüren. Şehid oğlu şehittir zaten sırasının gelmesini bekleyen. Bu mektep aşk mektebidir hakikaten. Aşk genetiktir zafer gibi kanlarda gezinen. Ve her aşığın toprağa dökülen kanı, besler diğer aşıkların kanını damarlarında gezen.
Kelimeler, sesler, bakışlar suskundur bugün, beklemek vaad edileni, kaderidir hakkın ve batılın. Zafer kan istemektedir mazlumlardan ki o kanda boğulsun zalim düşman. Ve kan vermek için sıraya girmiştir aslan oğlu aslan. Korkuyu korkutalı çok oldu biliriz ey aziz şehid. Siz ki meydanların Haydarısınız, tekrar tekrar saldırmak ve kükremek en çok size yakışandır. Mirassa babadan oğula geçen, en güzeli bu değil midir? “Heyhat minezzille”nin yankısıdır “lebbeyk” nidalarınız ve şehadettir sizin ahd-u peymanınız. Siz ki sözünüzün erisiniz, vaad edilen huzura erişenlersiniz, sizler hakka şahidsiniz, sizler hakkı bilensiniz.
Bizi şehadetle korkutan düşman, bizi Allah’a (c.c.) kavuşmakla korkutmaya çalışmaktadır ki mektebin her ferdinin umududur “Kabe’nin Rabbine andolsun kurtuldum” demek son nefesinde. Bu mektebin öğrencileri şehidlerin tedrisatından geçenlerdir, şehadeti yaşamlarıyla anlatanların talebeleridir. Bu mektebin liderleri yaşarken de şehitlerdir, kanlarıyla toprağı sularken de. Zafer mektebin alfabesidir. Bazen şehadetle yazılır, bazen kanla, bazen Kerbeladır her harfi, bazen İnkılap. Zafer, anadilidir farklı milletlerden de olsa mektebin maşuklarının.
Sabır ise mektebin aşığının çıktığı yolda dert ortağıdır. Sabır, bu uzun yolun yolcusunun yol arkadaşıdır kin ile azmini bileyen ve gitmesi gereken yöne onu yönlendiren. Sabır güçtür, kuvvettir en zor zamanlarda elinden tutan, sabır dosttur darlıkta dahi seni yalnız bırakmayan. Sabır belirler zaferin nasıl okunacağını ve sabır şekillendirir kelimelerin diziliş sırasını. Gün gelir yenilgi zaferden önce gelir cümle içerisinde ama şehadet tutar elinden zaferin ve öznesi yapar bütün o cümlelerin. Şehadet sabrın azığıdır. Şehadet ile sabır hayat bulur ve hayat sabrederek direnenlerin yaşadığıdır.
Kurbanlar almak isteyen bu aşk mektebinin ilk kurbanları her daim önderleri olmuştur. Koçlar değil aslanlar kurban edilmiştir direniş meydanlarında ki aslan yavruları görsünler nasıl çıkacaklarını meydana. Bu meydanda yer yoktur çakallara, sırtlanlara. Zira yurd-u aslanda aslan yetişir ancak. İt sürüleri hırlasalar ne çıkar. Ne çıkar pusu kursalar bütün kahpelikleri ile. Aslan olan meydanda ölür, ayakta ölür, direnirken ölür ve aslan olan aslan gibi kükreyerek can verir canı veren uğruna.
Gidip te dönmeyen pervanedir şehid. Hemdem olunca ateşle, ateş olup sızar toprağın her zerresine. Toprak yanar aşk ile. Toprak insan olur gelir dile. Dil haykırır hakkı zalimlerin yüzüne. Bu öyle bir haykırıştır ki nar olur her söz her kelime ve yakar ta en derinden zulmün hücrelerini. Ateş temizler yeryüzünü ve ateş arındırır kararmış yüzleri. Şehid, şahid eder insanı ve şehid müjdeler şehadeti.
Gidenler öğretir dönmemek üzere gidebilmeyi, gidenler öğretir geride bırakabilmeyi. Şehidin yetimleri olmaz, Allah’tır (c.c.) kalanların vekili. O (c.c.) ne güzel vekildir ki hem rızıklandırır şehidleri, hem yalnız komaz emanetleri. Gül bahçesinde büyür mektebin en taze gülleri. Nur ile ısınır yürekleri, kan ile sulanır çiçekleri. Kızıl en güzelidir renklerin boyayan gülleri. Kızıl şafağın rengidir muştular her sabah güneşi.
Bu yüzden şehadet bizler için hüzün değil, şehid kayıp değildir elbet. Aşk mektebinin gülleridir şehidler ki mevsimi geldiğinde derilirler. Bilmez bunu hakkın düşmanı sefiller. Bilmezler ki mektebi güçlendirmektedir şehidler. Din ağacıdır bu, su ister, toprak ister. Canlar topraktan gelir ve yine toprağa gider. İmad gider Cihad gelir, Cihad gider gelir zafer…(siyasetmektebi.com)