MakalelerManşet

Gadir-i Hum Olayı

Gadir-i Hum Olayı
Peygamber (s.a.a) yanındaki muazzam kalabalıkla birlikte Medine’ye döndüğü sırada, Medine, Irak ve Mısır yollarının ayrıldığı yer olan Cuhfe bölgesindeki Gadir-i Hum denilen yere vardı. Zilhicce ayının on sekiziydi. Orada şu ayet nazil oldu:

Ey Elçi! Rabbinden sana indirileni tebliğ et… [1]

Yüce Allah Peygamber’e, Ali’yi insanlara göstermesini ve onu veli edinmenin, ona itaat etmenin herkese farz olduğunu onlar duyurmasını emretti. Bu arada vahiy, kincilerin ve kıskançların şerrine karşı kendisinin korunacağını da Hz. Peygamber’e garanti ediyordu.

Kalabalığın başı Cuhfe yakınlarına kadar varmıştı. Hz. Peygamber (s.a.a) önde gidenlerin geri döndürülmelerini ve geridekilerin de o yerde durmalarını istedi.

Burası, daha önce hiç kimse tarafından konaklama yeri olarak kullanılmamıştı. Eğer vahiy gelmeseydi, Peygamber (s.a.a) de burada konaklamayı düşünmüyordu. Sonra kalabalığın ortasında durdu ve herkesin duyacağı yüksek bir ses-le şöyle buyurdu:

Ey insanlar! Davet edilip de daveti kabul etmiş gibiyim. Size iki ağır emanet bırakıyorum. Biri Allah’ın kitabı, diğeri de Ehlibeyt’im. Benden sonra bunlara karşı nasıl bir tavır takınacağınıza bakın! Bu ikisi havuz başında benimle buluşuncaya kadar birbirlerinden ayrılmazlar.

Ardından şunları söyledi:

Allah benim mevlâmdır ve ben de her mümin erkek ve kadının mevlâsıyım.

Bunu dedikten sonra Ali’nin (a.s) elinden tuttu ve şöyle dedi:

Ben kimin mevlâsıysam, işte Ali de onun mevlâsıdır. Allah’ım! Onu veli ve dost edineni sen de veli ve dost edin. Ona düşman olana sen de düşman ol. Ona yardım edene sen de yardım et. Onu yalnız bırakıp yardım etmeyeni sen de yalnız bırak ve yardım etme. Nereye giderse gitsin, hakkın onunla beraber olmasını sağla. Dikkat edin! Bu sözlerimi burada bulunanlar, burada bulunmayanlara ulaştırsınlar.

Daha oradan ayrılmamışlardı ki Eminü’l-Vahy Cebrail şu ayeti indirdi:

Bu gün dininizi kemale erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’a razı oldum.

Bu ayetin inmesi üzerine Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurdu:

Allahu ekber, dinin kemale ermesinden ve nimetini tamamlamasından dolayı.

Sonra insanlar Emirü’l-Müminin’i kutlamaya başladılar. Onu kutlayan sahabîlerin en başında Şeyheyn Ebu Bekir ve Ömer de vardı. Diyorlardı ki: “Peh, peh! Ne mutlu sana ey Ebu Talib’in oğlu! Artık benim ve bütün mümin erkek ve ka-dınların mevlâsı oldun.”[2]

Rivayete göre, Peygamber efendimiz (s.a.a), Ali için bir çadır kurulmasını istemiş ve Müslümanlara da gruplar hâlinde yanına girerek Emirü’l-Müminin sıfatıyla onu selâmlamalarını emretmiştir. Bütün Müslümanlar bunu yaptılar. Hatta o sırada Peygamber’in (s.a.a) yanında bulunan eşleri ve diğer Müslümanların hanımları da çadıra girip Emirü’l-Müminin olarak Ali’yi selâmladılar.[3] [1]- Mâide, 67

[2]- es-Siretü’l-Halebiyye, 3/274; el-Menakıb, İbnu’l-Meğazilî eş-Şa-fiî, s.16; el-Fusûlü’l-Mühimme, İbn Sabbağ el-Malikî, s.40; Yenabiu’l-Mevedde, Kunduzî, s.40

Gadir hadisi çok sayıda kaynakta yer almıştır. Yukarıda işaret ettiğimiz kaynakların dışında aşağıda isimlerini verdiğimiz kaynaklarda da yer almıştır: Esbabu’n-Nüzul, Nişaburî; Metalibu’s-Seul, Kemalu’d-Din eş-Şafiî; Mefatihu’l-Gayb, Razî; el-Menar, Muhammed Abduh; Tef-sir-i İbn Şureyh; Tezkiretü’l-Havass, İbnu’l-Cevzî; Müsned-i İmam Ah-med; Zehairu’l-Ukba, Taberî; er-Riyazu’n-Nazıra, Muhibbuddin Tabe-rî. Bunların dışında daha birçok hadis, tarih ve tefsir kaynağında bu hadis rivayet edilmiştir. bk. el-Gadîr, Allame Eminî.

[3]- el-İrşad, Şeyh Müfid, 1/176

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

CAPTCHA (Şahıs Denetim Kodu) Resmi

*

Başa dön tuşu