Siyonist işgal askerleri ile işgal polisinin Filistinli kız ve erkek çocukları yuvalarından alıp günlerce, haftalarca, hatta aylarca sorgu merkezlerinde tutma operasyonları devam ederken, çocukların anlattıkları tüyler ürpertiyor ve insanın kanını donduruyor.
Esirler Bakanlığı’na bağlı avukat Hebbe Musaliha’ya bilgi veren, Kudüs’ün Silvan beldesinden olan, 18 ay hapse mahkûm olan ve şu anda Eş-Şarun zindanında kalan Eymen Semih Hasan El-Abbasi, kendisinin sorgu merkezinde elleri ve ayakları demir zincirlere vurulmuş, kambur edilmiş bir şekilde sandalyeye bağlı bırakıldığını söyledi.
El-Abbasi devamla şunları anlattı: “Daha sonra beni El-Meskubiyye zindanına götürdüler. Kış olmasına rağmen bana battaniye vermediler. İçeriye girer girmez de gardiyanlarla askerler üzerime çullanıp beni dayaktan geçirdiler. Ardından beni tuvalete tıkayıp elbiselerimi zorla soydurup bütün vücudumu darp ettiler.”
Avukat Musaliha’ya çektiklerini anlatan Filistinli çocuk Leys Halid Cemal Hüseyni ise kendisinin sabahleyin erken saatlerde yatağından alındığını, yolda askeri araca bindirilirken darp edildiğini, ağza alınmadık küfürler edildiğini, bütün bunlar yapılırken gözlerinin kapalı, ayaklarının ve ellerinin de kelepçeli olduğunu söyledi.
Leys Hüseyni, zindanda bulunduğu süre içinde dokuz günlüğüne tek kişilik hücreye bırakıldığını, yanına gelen gardiyanların bir keresinde süpürge sapını sırtında kırdıklarını ifade etti.
Bakanlığın avukatına gördükleri zulümleri anlatan sadece Leys ve Eymen değil. Onların yanında avukata yaşadıklarını anlatanlardan bazılarının gözlükleri kırılmış, bazılarının kafaları yarılmış, kol ve parmakları kırılmış, iç organları hasar görmüş, psikolojileri alt üst olmuş.