Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad; Halk Meclisi üyelerinin yanı sıra resmi, sosyal ve din adamlarından geniş katılım ile düzenlenen görkemli törende Suriye Arap Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olarak anayasal yemini etti.
Halk Sarayı önünde protokol geçit töreninde şeref mangasını selamlaması ardından salona geçen el Esad, Halk Meclisi Başkanı Muhammed Cihat el Lahham’ın kısa açılış konuşması ardından anayasal yemini etti.
Ardından Cumhurbaşkanı el Esad konuşmasına başladı.
Suriyelilerin yurtdışında bulundukları tüm devletlerde seçimler aracılığı ile yürekleri ve canlarıyla Suriyeli istiyor..’ dediklerinde; doğrusu evet, halk istedi, halk karar verdi ve halk uyguladı..” sözleriyle başlayan el Esad; kimilerinin özgürlük çığlıkları atmasından yıllar geçtiğini belirtti. El Esad Suriyelilerin; boyunduruk ve tabilik zamanında hür ve egemen olduklarını, iş ciddiyete düştüğünde de Suriyelilerin kendilerinin efendileri olduklarının altını çizdi.
El Esad; kimilerinin Suriyelilere demokrasi satmaya çalıştıkları bir zamanda Suriyelilerin demokrasiyi en iyi portreleriyle hayata geçirdiklerini belirtti. Suriyelilerin kendi vatanlarını yönetmelerinde başkalarının müdahalesini reddettiklerine dikkat çeken el Esad; Suriyelilerin kendi anayasalarını, kendi parlamenterlerini ve kendi cumhurbaşkanlarını seçtiklerini ifade etti. El Esad Suriyelilerin kendi seçenekleri ve kendi yapımları bir demokrasiyle bunları yaptıklarına dikkat çekti.
“Allahtan başka kimsenin önünde diz çökmeyeceklerini haykırdılar. Siz ise ne onların efendilerine diz çöktünüz, ne de teslim oldunuz. Aksine kararlılıkla mücadele ettiniz ve vatanınıza tutunup onu savundunuz..” diyen el Esad; Suriyelilerin ne dolar ne de petrolün yerini dolduramayacağı tek ve bir olan yüce Allaha inanarak azim ve inançla vatanlarını savunduklarına dikkat çekerken; ‘Allahu Ekber’ dediklerinde de Allah’ın onlardan ve arkalarında durup onları destekleyenlerden daha büyük olduğu görüldü. Öyle ki Allah hak ile birliktedir. Hak da halktan yanadır..” dedi.
Geçen tüm bu süre içinde onların söylemlerle kaldıklarını onurlu Suriyelilerin ise fiilde bulunduklarına dikkat çeken el Esad; onların evhamları içinde battıklarını, Suriyelilerin ise gerçeği kendi elleriyle yapılandırdıklarını belirtti. Onların ‘devrim’ istediklerini, Suriyelilerin de gerçek devrimciler olduklarına dikkat çeken el Esad; onurlu Suriye halkını devrimleri ve zaferleriyle kutlarken vatana olan bağlılıklarını da selamladı.
Cehaletten yada kandırılmaları nedeniyle gerçekleri görmeyenlerin doğru pusulayı bulmaya başladıklarına dikkat çeken el Esad; sözde özgürlük ve devrim maskelerinin düşmesi ardından çirkin yüzlerin ortaya çıktığını ifade etti. Bu çirkin yüzlerin katletme, yıkım, iç organları yeme ve parçalama eylemlerinde her türlü kirli vesileyi kullandıklarına dikkat çeken el Esad; yürüdükleri tüm sapık ve anormal yollara rağmen başarısız kaldıklarını söyledi.
Suriye’de son olarak yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin dünyanın her hangi bir yerinde olduğu gibi icraatsal siyasi bir eylem olmadığını belirten el Esad; tam tersine tüm boyutlarıyla bir çatışma olduğunu, bu çatışmanın kazanılması için de diğer tüm çatışmaların da kullanıldığını ifade etti.
El Esad Suriyeli vatandalar açısından seçimlerin, kimlik kartı yada pasaportun sağladığı bağlılıktan daha büyük bir şekilde vatana gerçek bağlığın bir ilanı olduğuna dikkat çekti. Seçimlerin vatan egemenliği, ulusal kararın meşruluğunu ve halkın onurunu savunma çatışmasından ibaret olduğunu belirten el Esad; seçimlerde sağlanan yoğun katılımın da tüm şekilleriyle teröre karşı vatan egemenliğini savunma referandumu niteliğinde olduğunun altını çizdi.
Vatandaşların seçimlerde kullandıkları oylarla teröristlerle birlikte onlara siyasi örtü teşkil eden işbirlikçi Suriyelileri kahrettiklerini ifade eden el Esad; Suriyelilerin oylarıyla aynı zamanda büyük ülkelerle birlikte taşeronluk yapan ve başkaları tarafından yönetilen tabi devletler dahil teröristlerin efendilerini kahrettiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı el Esad; Suriye ve halkının düşmanlarının, Suriye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin klasik seçimlerden daha farklı bir şey olduğunu idrak etmeleriyle Suriyeli bir vatandaşın kendi adayını seçmesinden panik ve korkuya düştüklerine işaret ederek, bundan dolayı kimi devletlerin kendi toprakları üzerinde bu seçimlerin yapılmasına izin vermediklerini ifade etti.
El Esad bu devletlerin Suriye’de seçimlerin vatan egemenliği, bağımsızlığı ve onurunu savunma çatışması olduğunu, Suriyelilerin de bu yöndeki kararlılık ve azimlerini idrak etmelerinden dolayı kendi topraklarında ve bölgede onlara tabi olan kimi devletlerde Suriyelilerin büyükelçiliklerinde seçimlere katılmalarını engellediklerini ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad; seçimlerin birçok Suriyeli açısından teröristler ve destekçilerinin göğüslerine sıkılan bir kurşun niteliği taşıdığını belirtti. Suriyelilerin oyları aracılığı ile milyonlarca kurşunu ateşlediklerine dikkat çeken el Esad, bu kurşunların tüm politik, medya ve petrol imparatorluklarının dürüst, emiz ve kararlı bir yurtsever tutum karşısında güçsüz kaldığını ortaya koyduğunun altını çizdi.
El Esad Suriye düşmanlarının yıllar boyu öne koydukları yalan açıklama ve sözlerinin halkın iradesi ve azmi karşısında bir anda yıkıldığını belirtti.
Suriyelilerin yurtdışında bulundukları tüm devletlerde seçimler aracılığı ile yürekleri ve canlarıyla Suriyeli olduklarını ortaya koyduklarına işaret eden el Esad; bunun da krizin başından beri Suriyelilerin vatan toprakları dışına tehcir edilmelerinin temel nedeninin terör gruplarının eylemleri olduğuna ilişkin sözlerin doğruluğunu kanıtladığına dikkat çekti. El Esad aksi halde sözde devletin saldırıp tehcir ettiği bir kimsenin yurtdışına çıkması ardından vatana sevgi ve bağlığını bu şekilde ifade etmesinin mantıksızlığına işaret etti.
Suriyelilerin tarih boyunca zorluklardan ve meydan okumalardan kaçmayıp azim ve kararlılıkla mücadele eden bir halk olduğunu kanıtladıklarına dikkat çeken el Esad; Suriye halkının meydan okunandan meydan okuyana dönüşüp düşmanlarını cahillikleri ve yüzeysellikleriyle başarısızlığa düşürdüğünü belirtti. El Esad düşmanların araştırma merkezlerinin geçen bu süre içinde tüm bu olanların başarısızlık nedenlerini ve hatalarını tespit etmek için yıllar boyunca araştıracağını ifade ederken, tabilik ve aşırılığa yönelmeleri nedeniyle yine de bir sonuca varamayacaklarını belirtti.
Bu zaferin şehit ve yaralıların kanlarıyla birlikte ailelerinin sabrı ve mücadeleleri sayesinde sağlandığını ifade eden el Esad; bunların sayesinde Suriye’nin, anayasasının, kanunlarının ve kurumlarının korunduğunu vurguladı. Böylelikle de Suriye’nin egemenliğinin korunduğunu ifade eden el Esad; “bizler şehit ve yaralıların kanlarından, ailelerinin sabır ve mücadelelerinden fedakarlığı, kahramanlığı, kararlılığı öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz.. onlardan güç ve kudret alıyoruz.. Öyle ki vatan onların muazzamlığı ve vatanseverliği ile mücadele ediyor..” şeklinde konuştu.
Suriye halkına karşı yürütülen savaşın çirkef ve kirli bir savaş olduğunu belirten el Esad; Suriye’de her evin yaşadığı zulüm ve acıya rağmen, meydana gelen tüm yıkım ve akan kanlara rağmen Suriye halkının teslimiyet yada boyundurukluğu kabul etmediğine dikkat çekti.
El Esad Suriye ve halkının, zor ve katı koşullardan kararlılık ve azim aldıklarına işaret ederek, baskı ve dayatmaların mücadele ısrarını pekiştirdiğini belirtti. Suriye halkının tüm meydan okumalara karşı onurlu ve hür mücadele seçeneğini benimseyip bu yönde emin adımlarla yürüdüğünü belirten el Esad; Suriyelilerin düşmanların aşağılama çabalarına karşı onurlu ve kendinden emin mücadeleyle karşılık verdiğini belirtti.
Sözlerine devam eden el Esad; Suriye’nin maruz kaldığı saldırıların, ilk başta yansıtılmaya çalışıldığı ve kimilerinin aldandığı gibi kişileri yada hükümetleri hedef almadığını belirtti. Bu saldırıların vatan ve bünyesini olduğu gibi hedef aldığının altını çizen el Esad; vatanın misyon ve rolünü, halkının düşüncesini sabote etmeyi amaçladığını vurguladı.
El Esad amacın halkı düşünce ve ideolojisiyle hedef alıp uzaktan güdülecek bir sürü moduna getirmekten ibaret olduğunu ifade etti. Amacın halk arasında nesiller boyunca devam edecek çatışmalar yaratmak olduğunu ifade eden el Esad; böylelikle bu halkın kalkınma ve ilerleme çabaları ve ideallerinden oyalanıp bağımsızlıktan uzak tabilik içinde kalmasını sağlamanın hedeflendiğini söyledi.
Batının tarihi boyunca sömürücü olduğunu ve hala öyle olduğunu ifade eden el Esad; yöntemler ve yollar değişse de cevherin aynı olduğunu söyledi.
Bu süreç içinde Batılılar ve bölgedeki taşeronlarının Suriye’ye yönelik planlarında başarısız olsalar bile bunun alternatif bir gaye olarak Suriye’yi sürekli kanayacak bir şekilde yaralamaktan vazgeçecekleri anlamına gelmediğini ifade eden el Esad; temel hedeflerine ulaşmak için uzun aşamalı çabalarını sürdürebileceklerine dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el Esad; “ne yazık ki Batılı devletler ve kimi bölge devletlerinin bu hedeflerine ulaşmak için vatanı satan Suriyelileri edat olarak kullanmaktalar. Bunların şereflerini sattıklarını söylemek doğru olmaz, çünkü temelde vatanlarını satanların şerefleri yoktur..” şeklinde konuştu.
Başkan Esad oyuna getirilenlere bir kez daha silah bırakma çağrısı yaparak nerede olursa olsun Suriye’nin bütün topraklarına güven ve istikrarı getirene kadar terörle savaşacaklarını vurguladı.
Başkan Esad, ülkeden hain veya işbirlikçi veyahut da yolsuzluk yapanların çıkmasının kendilerini ilgilendirmediğini, ülkenin kendisini bunlardan temizlediğini bunların ne Suriye ne de Suriyelilerin nezdinde yerlerinin kalmadığını söyledi.
Başkan Esad, dışarıdan savaşın bitmesini bekleyenlerin hayal kurduğunu, siyasi çözümün adlandırıldığı üzere bir çok yerde aktifliğini ispat eden iç uzlaşmalara dayandığını belirtti.
Diyalogun vatanseverlik kavramının aksini ispat eden güçleri kapsamadığını başlangıçta diyalogdan kaçtıklarını, dengelerin değişeceği üzerine bahis tuttuklarını ve bu bahsi kaybettiklerini belirten el Esad, iş işten geçmesin diye yönlerini değiştirdiklerini veya vatansever ve ülke için korktuklarını iddia edenlerin tutumlarıyla vaat veya dışarıdan gelen paralar karşılığında teröristlere örtü sağladıklarını ifade etti ve alenen işbirlikçi olan güçlerle Suriyeliler gibi diyaloga girmeyeceklerini bilakis boyunduruğu altında oldukları ve lisanıyla konuştukları ülkelerin temsilcileri gibi sayacaklarını ifade etti.
Başkan Esad, Suriye’de hasıl olanları nitelendirmek için iş savaş değimini bugün kullanmalarının teröristlere Suriyeliler arasında anlaşmazlıklarda tarafmış gibi meşru bir örtü verme girişiminden başka bir şey olmadığını vurguladı.