Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu ve Gülyazı köyleri yakınındaki köylülerin Türk savaş uçakları tarafından bombalanması sonucu 34 kişinin hayatını kaybettiği katliamın üzerinden 2 yıl geçtiUludere’de hayatını kaybedenler için anma töreni düzenlenirken kalp krizi geçiren 45 yaşındaki Miran Encü hayatını kaybetti.
Uludere‘de iki yıl önce bombalanarak katledilen 34 köylü, ölümlerinin 2. yılında anılıyor.
Yaşamını yitiren 34 kişi mezarları başında anılıyor. Acılı aileler, sabah saatlerinden itibaren mezarlığa gitti. Ağıtlar yakıldı, adalet talebi bir kez daha dile getirildi. Törene ailelerin yanı sıra çevre illerden de çok yüzlerce kişi katıldı. Anmaya BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Eşbaşkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü de katıldı.
Ölen 34 kişinin mezarları başında yapılan anmada, aileler gözyaşlarına boğulup, dualar okudu.
HAYATINI KAYBETTİ
“ÜZERİMİZE 7 HAVAN TOPU ATTILAR”
Katliamın ardında 17 gün yoğun bakımda kalan Hasan Ürek, 2 yıl önce yaşadığı o günü anlattı: “30-40 arkadaşımız Heron sesinden dolayı geri dönmüştü. Yoldayken ben ve birkaç arkadaşım ‘geri dönelim’ diye düşündük ama arkamızdan, Gülyazı Köyü’nün Tarlabaşı Mahallesi’ndeki arkadaşlar geldiği için ‘kimse dönmemiştir’ deyip yola devam ettik. Gittiğimiz yer Haftanin değil, Dağlıkaynak’tı. Sınıra vardığımızda, yükümüz hazırdı. Katırlara yükledik, dönüş yoluna geçtik. Tarlabaşı Mahallesi’ndeki arkadaşlar öndeydi, biz de arkadaydık.”
Eşekler mağarasına geldiklerinde üzerlerine 7 havan topu atıldığını belirten Ürek, şöyle konuştu: “3 tanesi bombaydı, 4 tanesi aydınlatmaydı. Önden giden Tarlabaşı Mahalleli arkadaşlar, askerin 3 noktayı tuttuğunu söyledi. Hiçbir zaman 3 yolu tutmamışlardı. O zaman, köyü aradık. Ne yapalım, diye. Ailelerimiz ‘yükü atıp gelin’ dedi. Arkadaşlarla aramızda görüştük, o anda uçaklar bombalamaya başladı. İlk önce, bizi vurdu. Birinci gruptaydım. Ağır yaralanıp, kendimden geçmişim. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. 45 dakika sonra, ikinci grubu bombalamışlar. Saat 21.00’de oldu bunlar. Köylüler 23.00 – 24.00 arası gelmişler. 4-5 kilometre, sırtlarında bizi taşıyarak köye getirdiler. Salih Ürek’le, ağır yaralıydık. Bizi, bir ambulansa koydular. Bir tane, oksijen tüpü vardı. Kaç saat bekledik, sadece bir ambulans gelmişti. Ambulans helikopter olsaydı, 8-9 kişi sağ olacaktı. Zaten basınçtan dolayı, iç kanama geçirmişlerdi.”
“17 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDIM”
Şırnak Devlet Hastanesi’nde 17 gün yoğun bakımda kaldığını dile getiren Ürek, “11. gün, ancak gözümü açtım. Kendimi bile tanımıyordum. ‘Ben kimim, burada ne işim var’ diyordum. Babam 15. gün gelmişti ziyaretime, o bile beni tanıyamamıştı. Bir kulağım yüzde 70, diğer kulağım yüzde 30 duymuyor şu anda.” diye konuştu.
Şırnak İl Özel İdaresi’nde geçici işçi olarak çalıştığını dile getiren Ürek, katliamın 3. yılına girildiğini ancak şu ana kadar herhangi bir failin ortaya çıkarılmadığını söyledi. Tek dileklerinin, faillerin ortaya çıkması olduğunu dile getiren Ürek, dosyayı alan askeri savcılığın faillerini bulacağından ümidi olmadığını da belirtti.