Davutoğlu, İranlı mevkidaşıyla Cenevre öncesi Suriye’de ateşkes konusunda hemfikir olduklarını söyledi.
Ahmet Davutoğlu, İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile yaptığı ortak basın toplantısında, “Cenevre-2 sürecinin başarılı olması için Suriye’de göreceli bir ateşkesin sağlanması konusunda İran ile hemfikiriz” dedi.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 21. Bakanlar Kurulu Toplantısı için İran’da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ziyaretinin ikinci gününde İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile bir araya geldi. İki bakan görüşmenin ardından gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Davutooğlu, Suriye’de yaşanan krizin çözümü için Cenevre-2 Konferansı’na kadarki 2 aylık süreçe ilişkin soruya, “Suriye’de zor kış şartları ile birlikte gittikçe kötüleşen insani durum karşısında kayıtsız beklemek mümkün değildir. Bu durum karşısında Cenevre-2 konferansına kadar 2 ay beklemek mümkün değil. Sayıları 2 milyonu geçen Suriyeli mülteciler ile Suriye içerisinde acil insani yardıma muhtaç 5 milyondan fazla kişiye nasıl yardım ulaştırabileceğimiz konusunda Türkiye ve İran olarak ne yapabiliriz bunu konuşuyoruz. Cenevre-2 sürecinin başarılı olabilmesi için bölgede sükûnetin sağlanması ve göreceli bir ateşkesin sağlanması konusunda İran ile hemfikiriz” şeklinde cevap verdi.
Cenevre-2 hazırlıkları sürerken çatışmaların durdurulması yönünde çağrıda bulunmaya ve çalışmaya devam edeceklerini yineleyen Davutoğlu, “Suriye’de nihai çözüm noktasında ise tüm tarafların bir araya gelerek Suriye halkının iradesi ile eli kana bulaşmamış insanların ülke yönetimine gelmesi ve herkesin barış içerisinde yaşamasının garanti edilmesi konusunda ortak çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
İran Dışişleri Bakanı Zarif de Suriye’deki kriz hakkında Davutoğlu ile kapsamlı görüşmeler yaptıklarını ve bu görüşmeler neticesinde birkaç konu üzerinde mutabık kaldıklarını ifade etti.
Suriye’de askeri çözümün olmadığı konusunda Türkiye ile hemfikir olduklarına işaret eden Zarif, “Tüm etkili tarafların siyasi çözümü teşvik etmesi gerektiği, bölgenin iki etkili ülkesi olan İran ile Türkiye’nin, sorunun çözüme kavuşturulması noktasında işbirliği yapması, Cenevre-2 Konferansı’nı beklemeden herkesin çatışmaları durdurmak ve ateşkesi sağlamak için çabalaması ve Suriye halkına acil insani yardım ulaştırılması üzerinde mutabık kaldığımız noktalar arasındadır” diye konuştu.
Zarif, Hasan Ruhani’nin cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından İran’ın dış politikasındaki uslup değişikliğinin Suriye politikasına da yansıyıp yansımayacağı, Beşar Esed’e olan destekte bir azalama olup olmayacağı sorusuna, “İran’ın siyasetinde esas olan ülkelerin içişlerine müdahalede bulunmamaktır ve siyonist rejime karşı bölgedeki direnişi desteklemek İran İslam Cumhuriyeti’nin temel siyasetleri arasındadır. İran’ın bu siyaseti değişmemiştir ve gelecekte de değişmeyecektir” diye cevap verdi.
“Bölgedeki tüm oyuncuların özellikle de bölge dışından gelen oyuncuların Suriye’deki krizin askeri yollarla değil müzakere masasında çözüleceğine inanması gerekmektedir” diyen Zarif, İran ve Türkiye’nin bölgede şiddetin yayılmasından son derece endişe duyduklarını ifade etti.
