Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esad Rus 24 Televizyonuna verdiği röportajda; Suriye’nin, kimyasal silahların uluslar arası denetim altına alınmasını kabul etmesinin en önemli nedenlerinden birinin Rusya’nın bulunduğu girişim olduğunu vurguladı.
El-Esad; Rusya’nın girişimi olmasaydı Suriye’nin kimyasal silah konusunu kesinlikle hiçbir devletle tartışmayacağını belirtirken, Suriye’nin bu girişimi kabul etmesiyle ABD’nin tehditleri arasında hiçbir ilişkinin olmadığını ifade etti. Suriye’nin bu girişimi devlet olarak kendisini ve genel olarak bölge devletlerini çılgınca yeni bir savaştan uzak tutmaya ciddi özeninden dolayı kabul ettiğine vurgu yapan el-Esad; ABD’de savaş yanlısı kimilerinin bölgede çılgın bir savaş alevlendirmeye çalıştıklarına dikkat çekti.
Rusya’nın bulunduğu bu girişimde ilerlemenin birinci dereceden ABD’nin Suriye’ye yönelik düşmancı politikasına son vermeye dayandığının altını çizen el-Esad; Suriye’nin ABD’nin istikrar doğrultusunda yöneliminde ciddi olduğu, saldırı tehditleri ve icraatlarına son verdiği ve teröristlere silah göndermekten vazgeçtiğini görmesi halinde bu girişimi sonuna dek yürütmesinin mümkün olabileceğini belirtti.
El-Esad bu süreç içinde temel rolün Rusya’ya düştüğünü belirtirken, Suriye ile ABD arasında hiçbir bağlantı yada güvenin bulunmadığını ifade etti.
Suriye ve Rusya arasındaki ilişkileri sağlam ve güvenilir ilişkileri olarak nitelendiren el-Esad; bu ilişkilerin kriz sırasında daha çok pekiştiğini ve güven kazandığını söyledi. El-Esad Rusya’nın güvenilir büyük bir devlet olarak kendini kanıtladığını ekledi.
ABD Engel Oldu
Suriye’nin Rusya’nın girişimini hızlı bir şekilde kabul etmesinin nedenine ilişkin bir soruya cevabında el-Esad; Suriye’nin on yıl öncesinden fazla bir süredir Birleşmiş Milletlerden (BM) Ortadoğu’nun kitle imha silahlarından arındırılmasını talep ettiğine dikkat çekti.
El-Esad bölgenin on yıllardan hatta yüzyıllardan beri savaş ve gerginlik bölgesi olduğuna işaret ederek, Suriye’nin, bölgenin kitle imha silahlarından arındırılmasının istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacağına inandığını ifade etti. Dolayısıyla BM’den bölgenin her türlü kitle imha silahlarından arındırılmasını talep ettiğini belirten el-Esad; bu talep önünde engel teşkil edenin ABD olduğuna dikkat çekti.
Suriye’nin ilke olarak bölgede kitle imha silahlarının bulunmasını olumlu olarak değerlendirmediğini söyleyen el-Esad; Suriye’nin tam aksine her daim istikrarı düşündüğünü ve barış için çabaladığını belirtti.
Sözlerine devam eden el-Esad Suriye’nin girişimi kabul etmesinin ikinci nedeninin ise kendisini ve bölge devletlerini kimi tarafların alevlendirmeye çalıştığı delice bir savaşın tehlikesinden uzaklaştırmaya ciddi özeninin olduğunu vurguladı. Bölgenin ABD’nin Afganistan ve Irak’a karşı savaşının etkisinden henüz kurtulmadığına dikkat çeken el-Esad; Suriye’ye yönelik bir savaşın tüm bölge için tamamen yıkıcı bir savaş olacağını ifade etti. El-Esad bu savaşın etkilerinin on yıllar boyunca birçok nesli etkileyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı el-Esad Suriye’nin girişimi kabul etmesinin üçüncü ve önemli nedeninin ise Rusya tarafından öne koyulması olduğunu belirtirken, Suriye ve Rusya arasındaki güvene vurgu yaptı.
Girişimi Kabul Etmekle ABD Tehditleri Arasında Hiçbir İlişki Yoktur
ABD başkanı ve dışişleri bakanının Suriye’nin Amerikan tehditlerinden korkması nedeniyle Rusya’nın girişimini kabul ettiğine ilişkin açıklamalar konusunda el-Esad; ABD tehditlerinin ilk başladığında Suriye’nin sahip olduğum kimyasal silahlarla ilgisi olmadığına, Washington idaresinin ortaya koyup pazarladığı ‘Şam kırsalı Ğuta Bölgesinde kimyasal silahların kullanılması’ iddialarıyla ilgili olduğuna dikkat çekti. El-Esad gerçekte ABD tehditlerinin Suriye’nin kimyasal silahlarından vazgeçmesi yönünde olmadığını hatırlatırken, Amerikalıların Suriye’nin kimyasal silahlardan vazgeçmesine ilişkin söylemlerine Rusya’da düzenlenen G20 zirvesi ve ardından başladıklarına dikkat çekti.
Suriye’nin girişimi sadece ve sadece Rusya’ya güveni nedeniyle kabul ettiğini bir kez daha belirten el-Esad; Rusya haricinde kimyasal silah davasını hiçbir devletle tartışmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Sözlerine devam eden el-Esad; Barack Obama, John Kery ve Amerikan idaresinin her zaman ‘zafer elde edenler’ olarak ortaya çıkmaya çalıştıklarına dikkat çekti. El-Esad her şeye rağmen tüm bunların Suriye açısından pek bir önemi olmadığının altını çizerken Suriye açısından önemli olanın kendi kanaatleri ve bu davadaki Rusya’nın rolü olduğunu ekledi.
Girişim Tek Taraflı Değildir
Kimyasal silahların uluslararası denetime alınması icraatlarına ilişkin bir soruya cevabında el-Esad; Suriye’nin önümüzdeki birkaç gün içinde BM ve Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüne ilgili teknik belgelerler eşliğinde anlaşmayı imzalama mektupları göndereceğini söyledi. El-Esad ardından da kimyasal silahların yasaklanmasına ilişkin anlaşmanın imzalanması için çalışmalar yapılacağını söyledi.
El-Esad anlaşmanın kimyasal silah üretimi, saklama ve kullanımını yasaklama gibi bir dizi yanı olduğunu ifade ederken, imzalanmasından bir ay sonra yürürlüğe gireceğine işaret etti. Ardından da Suriye’nin örgüte kimyasal silahlarla ilgili gerekli belge ve bilgileri takdim edeceğini söyleyen el-Esad; fakat Rusya’nın takdim ettiği girişimin sadece tek taraflı olmadığının altını çizdi.
Girişimin sadece Suriye’nin kimyasal silahları yasaklama anlaşmasını imzalamasından ibaret olmadığını herkesin net bir şekilde bilmesi gerektiğini belirten el-Esad; girişimin çift taraflı olduğunu vurguladı.
El-Esad girişimin başarılı olması için ABD’nin de üstüne düşeni yapması gerektiğini belirterek, sonuna dek başarılı olması için ABD idaresinin Suriye’ye yönelik düşmancı tutumuna son vermesi, terör gruplarına desteğini kesmesi ve girişime ciddi bir olumlulukla yaklaşması gerektiğini vurguladı. Girişimin ancak bu şekilde hayata geçirilebileceğini ifade eden el-Esad; Suriye’nin ABD’nin tutumlarından emin olmadan uygulamaya geçirmesinin mümkün olmadığını ekledi.
Sözlerine devam eden el-Esad; bu süreç içinde de Rusya’ya temel ve önemli bir rol düştüğünü belirtti.
En Uygun Taraf Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüdür
Girişimin hayata geçirilmesi halinde kimin denetmen rolü üstlenebileceğine ilişkin soruya cevabında el-Esad; bu bağlamda en uygun tek tarafın Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütünün kendisi olduğunu söyledi.
El-Esad; örgütün bu konuda gerekli uzmanlara sahip olduğunu ve tüm devletlerde kimyasal silahların yasaklandığını denetleyen taraf olduğuna dikkat çekti.
İsrail Bağlı Olmaları Gereken Devletlerin Başında Geliyor
Suriye’nin İsrail’den kimyasal silahları yasaklama anlaşması icraatlarını tamamlamasını talep edip etmeyeceğine ilişkin soruya cevabında el-Esad; ABD’nin, Suriye’nin BM’den bölgenin kitle imha silahlardan arındırılmasını talep etme önerisini engellemesinin nedeninin, İsrail’e bu tür silahlara sahip olma izni vermek olduğunu söyledi.
Bölgenin istikrar ve güvenliği için tüm devletlerin bu anlaşmaya bağlı olmaları gerektiğini belirten el-Esad; İsrail’in de kimyasal, nükleer, biyolojik ve her türlü kitle imha silahlara sahip olması itibarıyla bağlılık göstermesi gereken devletlerin başında geldiğini vurguladı.
Dolayısıyla tüm bölgenin kitle imha silahlarından arındırılması yönündeki çabaların sürdürülmesi gerektiğini belirten el-Esad; bölgenin ve hatta tüm dünyanın ancak bu şekilde yıkıcı savaşlardan korunabileceğini ekledi.
BM Soruşturma Ekibinin Görevini Tamamlaması Gerekiyor
Rusya’nın terör gruplarının Halep kırsalı Han el-Asel’de kimyasal silah kullandıklarına ilişkin kesin kanıtlar takdim ettiği ve Suriye halkıyla birlikte bölge halklarının kimyasal silahlardan nasıl korunabileceklerine ilişkin soruya cevabında el-Esad; teröristlerin geçen Mart ayında kullandıkları zehirli gazda onlarca kişinin şehit düştüğünü söyledi. El-Esad; Suriye’nin o süreç içinde derhal zehirli gazın kullanılmasına ilişkin BM’den soruşturma ekibi göndermesini talep ettiğini ifade etti. Fakat zehirli gazın teröristler tarafından açık bir şekilde kullanılmış olmasıyla ABD’nin yine BM’de Suriye’nin talebini engellediğine dikkat çeken el-Esad; bunun üzerine Suriye ve Rusya’nın olayı araştırıp bilimsel kanıtlarla belgelendiğini söyledi.
Bu süreç içinde ise yapılması gereken şeyin, yaklaşık bir hafta önce Suriye’de bulunan BM kimyasal silah uzmanları ekibinin Suriye’ye dönmeleri gerektiğini belirten el-Esad; uzman soruşturma ekibinin iki taraf arasındaki anlaşma gereğince görevini tamamlaması önemini vurguladı. El-Esad; ekibin Suriye’de kullanılan zehirli gazın niteliğine ilaveten bu gazın kim tarafından kullanıldığını, hangi devletler tarafından teröristlere temin edildiğini de belirlemesi gerektiğine dikkat çekti.
Bu Tamamen Teröristlerle İlgileri Olan Devletlere Bağlıdır
Teröristlerin elindeki kimyasal silahlara el koyma olanağına ilişkin soruya cevabında el-Esad; bunun tamamen teröristlerle ilişkileri olan devletleri belirlemeye bağlı olduğunu vurguladı.
El-Esad; Fakat Batının yanı sıra daha önce Katar, şimdide Türkiye hükümeti ve Suudi Arabistan’ın terör gruplarıyla direk ilgilerinin herkes tarafından bilindiğinin altını çizdi. Teröristlere kimyasal silah temin eden devletin bölge ülkelerinden biri olduğunun da tahmin edildiğini söyleyen el-Esad; bu devletlerin teröristlere kimyasal silah temin etmeye son verme olanağına sahip olduklarını söyledi.
Bu Amerikan Propagandasının Bir Parçasıdır
Suriye ordusundan kimi subayların gerekli izin olmaksızın kendi başları ve kararlarıyla kimyasal silah kullanmış olma ihtimaline ilişkin soruya cevabında el-Esad; bunun Amerikan propagandasının bir parçası olduğunu belirtti.
El-Esad; ABD’nin, savaşlarına geçerli bahaneler uydurmak için propagandasında her şeyi kullandığına dikkat çekti. ABD’nin daha önce Irak’a da benzer iddialar ve propagandalarla savaş açtıklarına işaret eden el-Esad; fakat daha sonra dünya kamuoyunun tüm bu yalan ve asılsız iddiaları deşifre ettiğini ekledi.
Kimyasal silah kullanımının Suriye’de ne ordu subayları nede hiç kimse tarafından kesinlikle öne sürülmediğinin altını çizen el-Esad; kimyasal silahların nitelik ve gizliliğine dikkat çekti. El-Esad, bu tür silahların piyade yada zırhlı birliklerin elinde olmasının imkansız olduğunu vurgularken, ancak uzman birlikler tarafından kullanılabileceğini ifade ederken, dolayısıyla ABD’nin bu yalanının bile mantıktan uzak olduğunu söyledi.
Askerlerinin ve Sivillerin Bulunduğu Bölgede Kimyasal Kullanmak Mümkün Değildir
ABD İdaresinin Suriye ordusunun Şam kırsalında kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin soruya cevabında el-Esad; Amerikan idaresinin ne Kongrese ne de basına hiçbir geçerli kanıt sunmadıklarını belirtti. El-Esad ABD idaresinin kendi halkına bile bir kanıt takdim edemediğini belirtirken, tüm bu iddiaların propaganda çerçevesinde laflardan ibaret olduğunu söyledi.
Sözlerine devam eden el-Esad; ‘kendi güçlerine yakın ya da sivil bölgelerde kimyasal silah kullanman imkansızdır. Bu, on binlerce kişinin ölmesi anlamına geliyor. Kimyasalın kullanıldığı iddia edilen bölgede, Suriye ordusundan askerlerin bulunduğu sivil bir bölgedir. Klasik silahlarla büyük ve önemli başarılar sağladığın bir zamanda da kimyasal kullanman mantıklı değildir. Öyle ki Suriye ordusu bu bölgelerde terör gruplarına karşı önemli ilerlemeler sağlamaktadır…” dedi.
Dolayısıyla ABD idaresinin öne sürdüğü tüm iddiaların mantıksız olduğuna dikkat çeken el-Esad; Obama idaresinin yalan uydurmada eski idareden daha başarısız olduğunu ekledi. El-Esad ABD’nin şu anki idaresinin kendi müttefiklerini bile yalan iddialarıyla ikna etmeyi başaramadığına işaret etti.
Teröristlerin Devlet Kontrolü Altındaki Bölgelerden İsrail’e Kimyasalla Saldırmaları Mümkündür
Suriye’deki terör gruplarının devlet kontrolü altındaki bölgelerden İsrail’e kimyasal saldırıda bulunmalarına ilişkin söylentilere ilişkin soruya cevabında el-Esad; terör gruplarının ellerinde kimyasal silahların bulunduğu ve bu silahları Suriye ordusu ve halkına karşı kullandıklarının kesinleştiğine dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el-Esad; bu terör grupları ve arkalarındaki tarafların Suriye’ye yönelik bir ABD askeri saldırısının olması için büyük çabalar harcandığının da herkes tarafından bilindiğine vurgu yaptı. Teröristlerin ve arkalarında duranların daha önce de İsrail’i Suriye krizine diek dahil etmeye çalıştıklarına işaret eden el-Esad; dolayısıyla aynı hedefler uğruna teröristlerin İsrail’e kimyasal kullanıp Suriye devletini suçlamalarının uzak bir ihtimal olmadığını belirtti.
El-Esad kimi devletlerin teröristlere kimyasal silah temin ettiklerine, bu teröristlerin daha fazla yıkım ve öldürme eylemlerinde bulunmak için kaosa neden olabilecek bir savaşın olmasını istediklerine dikkat çekti.