7 Haziran’dan itibaren tiyatro gereği kurulmayan hükümet ve “bas düğmeye katliam olsun”gibilerinden yaşanılan bu olaylar yada göz göre göre işlenen katliamlar halkımızda ki “hakkı korkusuzca haykırarak” zalimin yüzüne sille atarak doğrular büyük bir ustalıkla haykırımasına tanık olduk.
İşte bu olayların hemen ardında yandaş medya(yine rejimin kontrolünde olan fakat muahlif tabanı yönlendirmek için oluşturulan gazete ve tv’ler hariç)haksızlıkların dile getirildiği şehidin cenaze törenlerini yayınlamamış,bununla kalmayarak halkın haykırdığı bu gerçekleri iftiralarla,yalanlarla yayınlayarak kendi kalite ve taraflarını bir kez daha netleştirmiş oldular.
İşte bu para ile satın alınan kalemleşörlerin son marifeti Şehid Ali Alka’nın abisi jandarma yarbay Mehmet Alkan oldu.Kardeşinin cenaze töreninde”Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş diyor. Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ‘Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok” diye feryat ettmiş ve kendisi”işbirlikçi”,”vatan haini”.”pkklı” gibi iftiralara maruz kalmıştı.
Şimdi bu yazıp çizenlere ve onların sahiplerine soruyoruz;
PKK ile anlaşanlar, açılım süreci yapanlar,İmralıya heyet gönderenler, Osloda görüşenler,Öcalanın çıkması için zemin hazırlayanlar pkk lı olmuyor da,Pkk ya karşı savaşan askerler ve aileleri mi pkk’lı oluyor?
