geçen hafta gerek Başbakan Davutoğlu gerekse de Çalışma Bakanı Çelik kameraların karşısına geçti. Bir yıl içinde hayata geçirecekleri projeleri paylaştı. Anlaşılan o ki, kıdem tazminatını sıfırlamayı planlayan hükümet gözünü şimdi de işçilere dikmiş…
Halk arasında ‘Kiralık işçi uygulaması’ olarak bilinen yeni düzenleme seçimlerden sonra yeniden gündeme gelecek. Resmi adıyla “Özel İstihdam Bürosu (ÖİB) Kanunu” esasen işçinin köleleştirilmesi demek… İşçinin kıdem tazminatı, izinleri, toplu sözleşme hakkı ve sendikalı olma hakkını ‘sıfırlayan’ herkesi asgari ücrete mahkûm edecek bu düzenleme daha önce de gündeme gelmişti.
GÜL VETO ETMİŞTİ
İlk önce 5920 sayılı Kanun ile uygulamaya sokulmak istenen kölelik uygulaması dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL tarafından veto edilmişti. Ardında bir deneme daha yaptılar ama seçimler yüzünden geri adım attılar. Görülen o ki Haziran ayındaki genel seçimlerden sonra yasa yeniden Meclise gelecek. Bu sefer Çankaya’da veto edecek kimse de olmadığı için yasa kabul edilecek…
Özel İstihdam Bürolarının, İŞKUR gibi işçi ile işvereni buluşturup iş bulması ayrı şeydir. Bu zaten halen devam eden bir uygulama. Ancak bu şirketlerin işçi istihdam edip, bu istihdam ettikleri işçileri bir başka işverenlere kiralaması sıkıntılıdır. Yanlış olan da bu büroların hiç bir iş ve işyeri, sektör kısıtlaması olmaksızın işçi kiralayabilecek olmasıdır. Özel İstihdam Büroları işçi kiralama hakkı elde ederlerse, halen uygulanmakta olan 4857, 854 ve 5953 sayılı Yasaları çöpe atmamız gerekir. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunlarını da bir daha elimize alma ihtiyacımız kalmaz.
Geçmişte ve halen Tuzla’da çok sık görülen iş kazaları ve iş kazaları sonrası ölümlerde, hem Sosyal Güvenlik Kurumu işçilere ödediği geçici veya sürekli işgöremezlik ödeneklerini hem asıl işverenden hem de taşeronda rücu davası ile isteme hakkına sahiptir. ÖİB ile sözleşme yapılırsa SGK sadece ÖİB’den rücu parası isteyebilecektir.
Öte yandan, işçi de kaza sonrasında gerek maddi ve gerekse manevi tazminat konusunda hem asıl işvereni hem de taşerondan dilediğine dava açabilmekteyken bu yasadan sonra sadece ÖİB’ye dava açabilecektir.
Yine (veto edilen) ilgili Yasa metninin, “Özel istihdam bürolarının bu faaliyet için istihdam edecekleri işçilerle yapacakları belirli süreli iş sözleşmeleri, esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmesi niteliğini taşırlar…” denileceğinden ve belirli süreli iş akitlerinin sona ermesinde de gerek ihbar ve gerekse de kıdem tazminatı olmayacağından,
ARACILIK YAPAN ZENGİN OLACAK
Özelİstihdam Bürosu (ÖİB) açan birisi, işe 2000 işçi alıp asgari ücret ödeyecek (bölgesel asgari ücret kanunu da çıkarsa şimdiki asgari ücretten daha az parayı işçiye verecek) ama işçileri çalışmak üzere gönderdiği fabrikalardan, atölyelerden fatura mukabili para alıp kar edecek. İşçilerin kanuni işyeri 100 metrekarelik büro olacak ama çalışacağı yer koca koca fabrikalar… Sigorta primleri yatmazsa, maaşlar ödenmezse, izin kullanamazsa, haksız şekilde işten atılırsa hukuken muhatap olacağı tek kurum özel iş bulma kurumu olacak.
İş Hukukuna göre işçiler gerçek veya tüzel kişilerin işçileridir. Yani işçi ile işveren birbiri ile aracısız iletişime geçer. Gerek 4857 sayılı İş Kanunu ve gerekse 5510 (veya 506) sayılı Sosyal Sigortalar Kanunları gereğince taşeron işçilerine karşı asıl işyeri işverenleri de taşeronlarla birlikte müteselsilen (eşit olarak birlikte) sorumludurlar.
Şimdi Özel İstihdam Bürolarına (ÖİB) işçi kiraya verme düzenlemesi ile getirilen uygulama TBMM’den geçerse, işçi ile belirli süreli iş akti yapan Özel İstihdam Bürosu, asıl işveren ile sadece işçi kiralama sözleşmesi yapmaktadır. Yani işveren bir mal-meta gibi işçinin emeğini ÖİB’dan kiralamaktadır. İşçiye karşı asıl işverenin en ufak bir sorumluluğu yoktur.
İŞVERENLERE YARAYACAK
Örneğin, şu an 1500 işçisi olan bir otomobil fabrikası tüm işçilerine hepinizi işten çıkardım ama şimdi gidip ÖİB’lerle anlaşır gelirseniz hepinizi kiralık işçi olarak tekrar alacağım derse yasal olarak bunu engelleme imkânı yok. Yani işverenler şimdi tüm işçilerini ÖİB’lerden kiralayıp, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ve parası vermek zorunluluğundan kurtulacaklar. İşverenler kârlarını katlayacaklar, işçiler de daha önce aldıkları ücretlerden daha az kazanıp daha çok çalışacaklar
KIDEM TAZMİNATLARI BUHAR OLACAK
Bu arada belirli süreli akitler 359 gün veya daha süre ile bağıtlanırsa bu kere yıllık ücretli izin hakları da olmayacaktır..