Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite, ABD’ye, ülkedeki polis şiddetini durdurmaya yönelik ‘sert önlemler’ alma çağrısı yaptı.
BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında, Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite, ABD’nin İşkenceye Karşı Sözleşme ile uyumluluğu hakkındaki periyodik inceleme raporunu sundu.
Aşırı güç kullanımı ve polis şiddetiyle ilgili raporda, BM Komitesinin, “Özellikle belli bir etnik kimliğe sahip olan, belli bir ırktan insanlara ve göçmenlere yönelik polis şiddetinden ve emniyet görevlileri tarafından aşırı güç kullanımından dolayı kaygılı” olduğu vurgulandı.
Komitenin, Chicago’da polis tarafından Afrikalı Amerikalılara karşı ve Latin genç insanlara yönelik aşırı güç kullanımından dolayı endişe duyduğu belirtildi. Raporda, “Komite, sık ve tekrarlanan bir şekilde polisin silahsız siyahi kişilere ateş açmasından dolayı derin endişe duyuyor” ifadesi yer aldı.
Rapora göre, Komitenin, ABD delegasyonundan aldığı bilgiye göre, ABD’de sistematik polis şiddeti iddiaları çerçevesinde son 5 yılda 20 soruşturma açıldı ve 330 polis hakkında cezai kovuşturma uygulandı. Komite, ABD polis şiddeti ve aşırı güç kullanımı vakalarının dikkatli bir şekilde soruşturulması gerektiğini belirtti.
Raporda, işkence ve kötü muamele yapan kişilerin suçlarıyla eşdeğer bir ceza almalarının sağlanması gerektiğine işaret edildi.
Komite, “Tutuklanmayı reddeden ya da bir emre anında itaat etmeyen silahsız kişilere, polisin elektrikli şok tabancası kullanması ve bu nedenle ölümlerin yaşanmasının endişe verici” olduğu uyarısında bulundu.
Elektrikli silahların nadir kullanılması gerektiğinin belirtildiği raporda, ancak kullanılmadığında hayati tehlike oluşturacak durumlarla karşılaşılacak ise ve kullanılması dışında başka bir olanak yoksa elektrikli şok tabancasının kullanılması gerektiğinin altı çizildi.
Ferguson’da 18 yaşındaki silahsız siyahi genç Michael Brown’ın polis tarafından vurularak öldürülmesi sonrasında ülkedeki polis şiddeti, kötü muameleler ve emniyet güçleri tarafından aşırı güç kullanımı nedeniyle ABD, eleştirilerin hedefi haline gelmişti.