Ana SayfaETKİN ÖNDEGenelManşet

Türkiye kafa kesen teröristleri kırmızı halılarla karşıladı

xtimthumb.php,qsrc=,hwww.islamaktuel.com,_wp-content,_uploads,_2014,_08,_militanlar.jpg,ah=325,aw=640,azc=0.pagespeed.ic.1JTCwU29oh

Bir IŞİD militanıyla konuşan Washington Post gazetesi, “Suriye’deki Esad rejimine karşı mücadele verirken ayrım gözetmeden militanlara her türlü yardımı sağlayan Türkiye’nin durumun tehlikesini sonradan kavradığını, geç de olsa önlem almaya başladığını” yazıyor.

Amerika’nın Sesi’nin yansıttığı haber şöyle:

“Türkiye’ye gelmek artık kolay değil. Buraya gelebilmek için kaçakçılardan yardım aldım” diye konuşan gencin şikayeti, sınırın ötesinde silahlı eylem düzenlemek için Suriye’ye “eskisi gibi” Türkiye üzerinden rahat geçemiyor olması.

Reyhanlı’da Washington Post muhabirine konuşan 27 yaşındaki genç, terör örgütü IŞİD’in lider kadrosunda yer aldığını söylüyor. Kod adını “Ebu Ahmet” diye veren genç Avrupa doğumlu. 2011’de Suriye’de savaşın başlamasının ardından silahlı muhalefetin saflarına katılmak üzere uçağa atlayıp Türkiye’ye giden ve oradan karayoluyla sınırı geçerek Suriye’ye giren binlerce Avrupalı ve Amerikalı gençten biri. Ebu Ahmet şimdiki adı “İslam Devleti” olan IŞİD’e 2 buçuk yıl önce katılmış. “Ülke kavramına inanmıyoruz. Tek amacımız sınırları yıkmak” diyor: “Önemli olan İslam ve Sünni Siyonizm egemenliği.”

Bu da son dönemde Suriye’nin doğusunda ve Irak’ın kuzeybatısında önemli toprak kazanımlarına yol açan, bununla da yetinmeyip petrol kuyularını ele geçirerek kendi finansmanını sağlayan IŞİD’in amacını açıklamaya yetiyor.

Washington Post gazetesi muhabirine konuşan IŞİD militanı, Suriye savaşında Esad rejimi karşıtı muhalefete destek vermeyi amaçlayıp militanlarla tehlikeli bir ilişkiye giren Türkiye’nin ne denli ciddi bir batağa saplandığına dikkati çekiyor. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden bildiren gazete, IŞİD’in burayı “kendi AVM’leri gibi kullandığını” yazıyor. Gazeteye göre Beşşar Esad’ın tüm düşmanlarını dostu sayan Türkiye, bu militanları “kırmızı halıyla” karşılamış.

Bundan sonra Reyhanlı’da yerel ahali, üniformalı militanları ellerinde son model Samsung akıllı telefonlarla görmeye başlamış. Şam hükümetine karşı mücadele verirken yaralanan IŞİD ve El Nusra militanları Türkiye’de hastanelerde tedavi görmüş. En önemlisi, “Türkler Reyhanlı ve diğer kasabaların yabancı savaşçılar ve silahlarının geçiş yolu olmasına izin vermiş”, Washington Post gazetesine göre. Reyhanlı ilçesi, bir oldu-bitti içinde kendini bulduğu bu durumun bedelini geçen yıl yüzlerce kişinin ölümüne yol açan çifte bombalı saldırıyla çok ağır ödedi.

Türkiye’nin Suriyeli isyancılar arasında ayrım yapmadan sınırdan silah giriş-çıkışlarına izin vermiş olması, sık sık Batılı diplomatlar, yerel yetkililer ve güvenlik uzmanları tarafından da dile getirildi.

Gazeteye göre Türkiye’nin Suriye krizi konusundaki hesapları o denli hızlı değişti ki, Ankara şu anda PKK’nın Suriye’deki kardeş örgütü olan PYD’yle işbirliği yapma durumuna geldi.

Ebu Yusuf’a göre, IŞİD mevcut başarısında Türkiye’ye “şükran borçlu.” Ancak Türkiye’nin son dönemde uygulamaya başladığı kısıtlamalar, örgütün malzeme güzergahının kesilmesine yol açmış. Ancak Ebu Yusuf’a göre IŞİD o kadar güçlü bir hale geldi ki, artık Türkiye sınırına ihtiyaçları yok. Çünkü örgüt, Irak ve Suriye’deki aşiretlerle bağlarını kuvvetlendirdi, iki ülkeden de yeterince silah tedarik edebilecek konuma geldi.

Ancak Türkiye hala Suriye ve Irak kaynaklı petrol ürünleri kaçakçılığının pazarı durumunda. Öyle ki gazeteye göre kaçakçılar sınırın altından boru hatları bile kurmuş durumda. Bu kaçak petrolün de IŞİD’in kontrol ettiği bölgelerden geldiği konusunda kimsenin kuşkusu yok.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

CAPTCHA (Şahıs Denetim Kodu) Resmi

*

Başa dön tuşu